top of page

Uçak Korkunuzu Yenin - 1. bölüm


Uçağa binmek bazen en sakin insanı bile endişelendirebiliyor ancak günümüzde uçağın sağladığı avantajlardan faydalanmamak da pek mümkün gözükmüyor. Uzak şehirlere hızlı bir şekilde varabilmek ya da yurtdışında güzel bir tatil yapmak, uçağa binme korkunuz yüzünden size hayal gibi geliyorsa, çaresiz olmadığınızı bilmeniz gerekiyor. Bu yazı dizisinde uçak korkunuzu azaltabilmeniz için size pratik tavsiyelerde bulunacağım. Ancak uçağa binme korkunuz gerçekten çok şiddetliyse ve hayatınız olumsuz etkileniyorsa (mesela iş seyahatlerine gidememek gibi), bu konuda bir psikoloğa danışarak, psikoterapi desteği almanızı tavsiye ederim.


Öncelikle Uçaklar Hakkındaki Bilginizi Arttırın


Herhangi bir korkuyu arttıran şeylerin başında ya az bilgi sahibi olmak ya da belirsizlik yatar. Ancak bilgi seviyenizi arttırırsanız ve neyle karşılaşacağınızı bilirseniz, bu korkunuz azalacaktır. İnsan bilmediği bir durumla karşılaştığında otomatik olarak en kötüsünü hayal edecektir. Bunu engellemek için gelin neler yapabileceğinize bakalım.


Uçakların ne kadar güvenli olduğunu öğrenin


Uçakların güvenliği konusunda bir kaç istatistik bilmek işinizi kolaylaştıracaktır ve uçmanın gerçekten güvenli olduğunu anlamanız hem havaalanına giderken hem de uçağa bindiğinizde daha rahat olmanızı sağlayacaktır. Uçmak kesinlikle seyahat etmenin en güvenli (gerçekten en güvenli) yoludur:


  • Bir uçak kazasında ölme ihtimaliniz 11 milyonda 1'dir.

  • Bir uçuş esnasında işlerin gerçekten çok kötü gitme ihtimali ise milyonda 1'dir.

  • Gelişmiş bir ülkeye uçarken bir uçak kazasında ölme ihtimaliniz ise 30 milyonda 1'dir.


Diğer tehlike olasılıklarıyla uçakları karşılaştırın


Hayatta hiç düşünmeden göze almadığınız bir çok risk alıyorsunuz aslında ve bunların çoğu uçmaktan daha yüksek riskler içeriyor. Bu risklerle uçmayı karşılaştırmak, neredeyse olmayan bir tehlikeden endişelendiğinizi kendinize kanıtlamanızı sağlayacaktır:


Bir araba kazasında ölme ihtimaliniz 5 binde 1'dir. Bu da demek oluyor ki uçakla seyahat etmenin en tehlikeli kısmını arabanızla havaalanına gittiğiniz zaman dilimi. Havaalanına varınca rahatlayabilirsiniz, en tehlikeli kısmı atlattınız.

  • Gıda zehirlenmesinden ölme ihtimaliniz, uçak kazasında ölme ihtimalinizden daha fazla, 3 milyonda 1.

  • Ayrıca yılan ısırığı, yıldırım çarpması, üzerinize kaynar su dökülmesi, hatta uyurken yatağınızdan düşmeniz uçağa binmekten daha fazla ölüm riski içeriyor.

  • Son olarak uçağa yürürken takılıp düşerek ölmeniz yine uçak kazasında ölme ihtimalinizden daha yüksek.


Uçarken bir çok duyumu hissedeceğinizi bilin


Uçağın nasıl çalıştığını bilmek, endişelendiğiniz bir çok şeyin yersiz olduğunu anlamanızı sağlayacaktır. Mutlaka bilmeniz gereken bir kaç nokta:


Uçağın havalanabilmesi için belli bir hıza ulaşması gerekmektedir. Bu sebeple henüz pistte iken uçağın hızını ve yerdeki çatlakların sarsıntısını hissedersiniz ancak bu tamamen normal bir durumdur. Uçak havalandıktan sonra ise ne hızı ne de asfaltın sarsıntısını hissedersiniz.

  • Uçak havada yükseklik değiştirdikçe kulaklarınız tıkanıp açılacaktır. Bunun sebebi ise değişen hava basıncıdır.

  • Uçağın kanatları aslında esnektir ve bir çok hareket eden parçaya sahiptir. Orada gördükleriniz bir probleme işaret etmiyor ve uçağın kendisine yöne verebilmesi için gerekli olan hareketler.


Türbülansın ne olduğunu öğrenin


Uçak alçak basınçtan yüksek basınca girerken türbülans oluşur ve bu sarsıntı hissetmenize neden olur. Bu durum aslında arabayla bozuk bir yolda gitmek gibidir. Bu tür bir hava bölgesine yaklaşırken ise pilot ve uçuş ekibi sizi uyaracaktır. Türbülansın yaralanmaya yol açmasının sebebi ise o esnada uyarılara rağmen emniyet kemerini bağlamamış olan yolculardır. Hiç türbülans sebebiyle yaralanmış bir pilot duydunuz mu?


Uçağın nasıl çalıştığı hakkında bilgi edinin


Uçağı havada tutan sistemleri bilmeniz, endişelendiğiniz konuları açıklığa kavuşturabilir. Araştırmalar uçmaktan korkan insanların %73'ünün oluşabilecek bir takım mekanik arızalardan endişelendiğini göstermektedir. Dolayısıyla bilgi sahibi olarak uçuş esnasında “bu normal mi?” diye sormaktan vazgeçebilirsiniz:


  • Uçağın uçmasını sağlayan 4 temel kuvvet vardır: yerçekimi, havanın direnci, havanın kaldırma kuvveti, itme kuvveti. Bu 4 kuvvet uçağın havalanmasını ve uçmasını sağlar. Planör, paraşüt gibi hava araçlarında motor olmamasına rağmen bu 4 kuvvet sayesinde uçulabilir. Dilerseniz bu konuda daha fazla araştırma yaparak bilginizi arttırabilirsiniz.

  • Uçak motorları aslında her gün kullandığınız otomobil motorlarından daha basitlerdir, dolayısıyla çok nadir arızalanırlar. Herşeyin aşırı aksi gittiği bir durumda bile, uçmayı sağlayan 4 temel kuvvet sayesinde, uçağın sağlam kalan diğer motoru sorunsuz uçmaya devam etmenizi sağlayacaktır. Uçağın bütün motorları arızalansa bile sorunsuz bir iniş yapabilirsiniz.

  • Uçağın kapıları uçuş esnasında asla açılmayacaktır. Çünkü 9 bin metre yüksekliğe ulaşıldığında, uçağın kapısını kapalı tutan 10 tonluk bir basınç kuvveti oluşacaktır. Savaş uçaklarını ya da paraşütçülerin atlayış yaptığı uçakları ise bir kenara bırakabilirsiniz çünkü sizin uçtuğunuz uçak bir yolcu uçağı olarak tasarlandı.


Bütün uçaklar düzenli olarak bakımdan geçmek zorundadır


Uluslar arası anlaşmalar ve denetimler uyarınca bütün uçaklar düzenli olarak bakım ve kontrolden geçmek zorundadırlar. Bir uçak uçtuğu her 1 saate karşılık, 11 saatlik bakımdan geçmek zorundadır. Yani herşeyin muntazam bir şekilde çalıştığından emin olmadan hiçbir uçağın havalanmasına izin verilmez.



Uçaklar hakkında sizi rahatlatacağını düşündüğüm bilgilerin ardından, yazı dizisinin ikinci bölümünde kaygınızı kontrol etmeniz için pratik bilgiler aktaracağım.





bottom of page