top of page

Çocuklara Nasıl Sınır/Kural Koyabiliriz?



Daha önceki yazımda çocuklarla yaşadığımız krizlerde problem çözümüne değinmiştim. Bu yazıda da çocuklarla ebeveynler arasındaki ilişkide kriz yaşamamak için neler yapabileceğimize değinmek istiyorum. Krizi önlemenin belki de ilk koşulu, çocukların sınırları ve kuralları içselleştirmelerini sağlamaktır.


Neyi ne kadar yapabileceğini bilen, davranışlarının sonuçlarını öngörebilen, kendisini koruyabilen, “Hayır” diyebilen, beslenme, uyku ve özdenetim sorunları yaşamayan çocukları yetiştirebilmek her ebeveynin isteğidir. Çocukların bu davranışları kazanabilmesi de ebeveynlerin “Sınır Koyma” becerisinde gizlidir.


Sınır koyma; çocuğa otoriter bir tonda, emirler yağdırmak değildir. Demokratik tutum da çocuğu ne yapacağını bilmez halde kuralsız bir alanda yalnız bırakmak değildir. Çocuklar kendi sınırlarını bilmezse başkalarının sınırını bilmez, başkalarının sınırını bilmezse kendilerine sınır koyamaz. Çocukların kendi bedenlerini ve kimliklerini koruyabilmelerinin yolu onlara sınırları göstermektir.


Sınır koyma evde aile içinde başlamalı, ailenin birbirinin sınırlarına saygı duyduğunu gören çocuk kendisinin de farkına varır. Çocuğunuzun odasına izin alarak girerseniz o da sizin odanıza izin alarak girer. Ya da her akşam belli bir saatte yemeğe oturursanız çocuğunuz da o saatte yemeğe oturur. Eğer siz kendi televizyon izleme saatlerinizi kısıtlarsanız, çocuğunuz da kısıtlar. Siz çevrenizdeki insanlara “Hayır” diyebilirseniz çocuğunuz da hayır diyebilir. Çocuklara belli kuralları koyarken ebeveynin de bu kurallara kendisinin de ne ölçüde uyum sağlayacağına karar vermesi gerekmektedir.


Çocuğunuza kural koyarken bu kuralın çocuğun gelişimine uygun olarak mı seçildiği yoksa ebeveynin “rahat” etmesi için mi seçildiği önemlidir. Akşam biraz daha sessiz ortamda oturabilmek için çocuğunuzu erken yatırıyorsanız bundan vazgeçin. Çocuğunuzu gelişimine en uygun saatte uyuması için yönlendirmelisiniz.


Kurallar ve sınırlar zaman zaman çocuğun gelişimi ile birlikte değişim göstermelidir. Her yaş döneminde çocukların ihtiyaçları farklılaşacaktır. Orta okul seviyesindeki bir çocuğun yatma saati 20.00 olamaz. Beraberinde kuralların esneme olasılığı göz önünde bulundurularak sınırlarının çizilmesi tutarsızlık görüntüsünü ortadan kaldıracaktır.


Çocuklara bu kurallar ve sınırlar anlatılırken sakin ve net bir ses tonu kullanmak ve göz temasını kaybetmemek gerekir. Çocuklar ne söylediğimiz kadar nasıl söylediğimizle de ilglidir. Öfkeli bir ses tonuyla hatırlattığımız kurallar, çocuklarda karşıt tepki oluşturabilir. Ya da fazla neşeli, ciddi olmayan tarzdaki söylemler çocuklar tarafında dikkate alınmayacaktır. Net ve sakin ses tonu çocuğun söylediğimizin içeriğine odaklanmasını ve konuyu samimiyetle değerlendirmesini sağlayacaktır.


Çocuklara sadece evleri için değil dış dünya için de kurallar hatırlatılmalıdır. Eğer çocuğunuz dışarda evde olduğundan farklı davranıyorsa dış dünyada nasıl davranması gerektiğini bilmediğindendir. Çocuğa insanlarla nasıl iletişim kuracağı, kalabalık insanların olduğu hastane, okul, toplu taşıma araçları, sinema, tiyatro gibi yerlerde genelde insanların hangi kurallara uygun davranmaları gerektiği öncesinde hatırlatılmalıdır.


Geniş aile bireyleri tarafından ebeveyn ve çocukların oluşturduğu sınırların sabote edilmemesi için gerekli önlemlerin alınması gerekir, geniş aileye de bu kural ve sınırlar hakkında bilgi verilmeli ve onların da bu duruma uyum sağlaması beklendiği ifade edilmelidir.


Ancak çocuklara genel yaşam kuralları konulurken, ders verir ve sorgular tarzda kural hatırlatması yapılmamalıdır. Örneğin yemeğini bitirmeden masadan kalkmasını istemiyorsanız, yemek öncesi “Artık kuralımız yemeğini yiyeceksin sonra masadan kalkacaksın” dediğiniz zaman etkili olmayacaktır. Yemek masasında çocuğunuz bitirmeden kalktığı sırada hatırlatmanız daha etkili olacaktır.


Kurallar ve sınırlar konusunda en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi anne babanın tutarlı olmasıdır. Fikir ayrılıkları varsa çocuğun yanında tartışılmamalıdır. Eğer kurallarda esneme yapılacaksa bu esneme yavaş yavaş olmalıdır. Çocuğun hayatında ani değişikliklere gidilmemeli. Çocuklar kuralcı ve baskıcı ebeveynlerle birlikte yaşıyormuş hissi yaşamamalı. Sınırlarını bilmeli ve bu sınırları içselleştirmiş bir şekilde korumalı. Çocukların öz denetime sahip olması, anne baba yönlendirmesi ile kurallara uymuş olmasından daha önemlidir.


bottom of page